İş Hayatındaki Yasalar ve Kanunlar
Tecrübeyle ispatlanmış milyonlarca kişinin de yaşayarak tecrübe ettiği görüş birliğine varılmış dünyaca ünlü kanunlardan en sık konuşulanlarını kısaca hatırlatmak istiyorum sizlere…
Atalarımız da “Akıl akıldan üstündür” diyerek başkasının aklını kullanmanın başka deneyim, tecrübe ve fikirlere açık olmanın önemini ne güzel vurgulamışlar değil mi. İş hayatında da sık sık bu atasözünü hatırlamanın ve ekibimizdekilere fikirlerini ve önerilerini sormanın önemini hatırlatmama bile gerek yok tabii.
Hayatımızda sıkça faydalanacağınız En Meşhur Beş Yasayı dayanaklarını da belirterek sizler için kısaca özetledim. Hangisi sizin hayata bakış açınızı ifade ediyor?
MURPHY Kanunu: Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa ters gidecektir. O şeyin olmasında ne kadar korkarsanız olma olasılığı artar.
Amerikalı mühendis Edward A. Murphy’nin başarısızlıklar ve hata kaynaklarını incelenmesi sonucunda ortaya koyduğu bakış açısıdır. Murphy 1949 yılında insan bedeninin en fazla ne kadar ivmeye dayanabileceğini bulmak amacıyla yapılan bir deneyde mühendis olarak test alanında bulunuyordu. Çok pahalı olan bu deney sırasında denek üzerine 16 adet ölçüm cihazı bağlanmıştı. Her şeyin mükemmel olduğu deneyde birisinin cihazları yanlış bir yöntemle bağlaması, deneyin başarısız olmasına yol açtı. Bu deneyim Murphy'nin temel kanununu oluşturmasını sağladı.
GILBERT Yasası: Bir işe başladığında başarıya ulaşmak için en iyi sonucu bulmak senin sorumluluğundadır. Herkes problemin çözümüne proaktif olarak katkı sağlamalı, en büyük sorumluluğu da kendinde hissetmelidir.
1901 yılında Augustine Gilbert’in tıp literatüründe ortaya koyduğu düşünce ve bakış açısıdır.
KILDIN Yasası: Bir problemi bir yere açık ve net bir şekilde yazarsan, problemin ne olduğunu anlarsan meselenin yarısı çözülmüş olur.
Nikolay Kildin, bir Rus matematikçi ve bilgisayar bilimcidir. 1960’larda Sovyetler Birliği’nde çalışırken karmaşık programlama problemlerini çözmek için bu yöntemi kullanmaktadır. En karmaşık problemleri yazarak, net bir şekilde ifade ederek çözmeye çalışmıştır.
WİLSON Yasası: Bilgi ve zekayı her zaman ön planda tutarsan para gelmeye devam eder.
Bu yasa Başkan Woodrow Wilson'ın fikirlerinden ve önerilerinden adını almaktadır. Wilson 'idealizmi' olarak ta asöylene bu düşünce, I. Dünya Savaşı'na yol açan uluslararası sistemin değiştirilerek ekonomik destekli barışçıl yeni bir dünya düzenine dönüştürülmesini amaçlamaktaydı.
FALKLAND Yasası: Bir konu hakkında o an karar vermek zorunda değilsen karar verme. Gereksiz yere karar alma, stres olma.
Falkland Yasası, 1982 yılında Falkland Adaları’nda İngiltere ve Arjantin arasında yaşanan bir savaşla ilgilidir. Falkland Yasası, Birleşik Krallık Başbakanı Margaret Thatcher tarafından tanımlanmıştır. Thatcher bu savaşta karar vermek zorunda olmadığı sürece, karar vermeyerek, durumu daha iyi değerlendirmeye çalışmıştır. Bu şekilde, hem kendisine hem de askerlerine daha fazla zaman ve esneklik kazandırmıştır. Bu stratejisi de Falkland Yasası olarak iş ve siyaset dünyasının literatürüne girmiştir.
