Çoğumuz çocukluğumuzda , ‘’kambur oturma ,dik dur ‘’ yönlendirmesini büyüklerimizden duymuşuzdur .
Kültürümüzde spor yaparak güne başlamak yada küçük yaşlarda spor yapma alışkanlığını kazanmak hiçbir zaman öncelik olmamış hatta ihtiyaç değil lüks olarak yerleşmiş ne yazık ki ..
Oturarak çalıştığımızı , uzun süre ekran karşısında kaldığımızı ve telefona bakma açımızla boyun formunu tamamen bozduğumuzu düşünürsek ,postürümüzün değişmesiyle boyun rahatsızlıkları , sırt ağrıları , sinir sıkışmaları , birde kadınların bacak bacak üstüne atmasıyla kalça ve omurga eğriliği sorunları beraberinde , düzensiz bağırsak sendromlarını , tıkanık enerji kanallarını , sarkan yüz hatlarını da beraberinde getiriyor .
Doğru oturma pozisyonuna davet ediyorum sizi , yazının devamını bu şekilde okuyalım birlikte ;
Ayak tabanları yere bassın , dizler kalça genişliğinde açık ve karşıyı göstersin , kalça tabanını içi su dolu bir kase gibi düşünmenizi istiyorum ,fazla öne gidersen su öne doğru dökülür , fazla geriye eğilirse arkaya dökülür , kase içindeki suyu dengede tutacak sekılde kalça tabanını sabitle , omuzlar bir tık aşağı ve geriye , sanki kürek kemikleri arasında küçük bir topu taşıyor ve düşürmemeye çalışıyor gibi ve çene bir tık yukarı , son olarak da dili damağa yerleştirelim ,işte dört dörtlük bir doğru postür ve oturuş .
Bu oturuş bir süre sonra yerini slime gibi sağa sola kendini salan bedenlerimize bırakıyor .Doğru postürle oturmaya devam etmek için güçlü ve esnek kas yapısına , bunun için , yapılan düzenli pratiklere ihtiyaç var .
Bacak bacak üstüne attığımızda oturma kemikleri yerinden kalkmadığı sürece sorun değil , aksi takdirde bedeni yamulttuğumuzda omurgaya da eğrilik için alan açmış oluyoruz .
Bir yerimiz tutulduğunda , pratik birkaç hareketle açabilecekken , bulduğumuz ilk kişiye şurayı biraz ovsana diyoruz , kasları , kasın yapısını bilmek, kritik bir anda küçük müdahale yapabilmek için doktor , fizyoterapist falan olmamıza gerek yok , bedenimizi tanımaya ihtiyacımız var sadece , derslerde hep söylediğim , evimize elektronik bir cihaz aldığımızda iyice araştırıyoruz ,inceliyoruz , kullanıcı yorumlarına bakıyoruz , nasıl çalışır , nasıl kullanmamız gerekir , ama içine doğduğumuz bu bedeni asla araştırmıyoruz , o kadar bize ait ve istediğimiz gibi kullanırız bilincindeyiz ki aklımızın ucundan geçmiyor mesela kaç senedir bu bedenin içindeyim , içinde ne var ? , Nasıl kullanırsam maksimum fayda sağlarım ? Nasıl kendini yeniler ?
Bedenimizin dili vardır ,okumasını öğrenirsek çok güzel mesajlar verir .Ve aslında doğru kullanım ve yerinde küçük müdahalelerle ilaçlara mahkum olmadığımız bir hayat da mümkün .
Her şeye çok kolay ulaşabildiğimiz bu dönemde çeşit çeşit ihtiyaca yönelik postür pratikleri de var , her gün 5 dakikanızı ayırarak tekrar ettiğinizde yüzünüzün yukarı taşındığını , omuz başlarınızın geriye yönlendiğini ve duruşunuzun estetik aynı zamanda sağlıklı bir duruşa geçtiğini göreceksiniz , bu da beraberinde rahat nefes , rahat mide , bağırsak sistemi ve enerji akışını getirecek .
Kendinize ayıracağınız zamanın kıymetine , kendinize yatırım yaptığınızda hiç boş dönmediğini gördüğünüz zaman inanacaksınız .