Türkiye'de yılda yaklaşık 19 bin kadın meme kanseri oluyor. Meme kanseri, kadınların en sık yakalandığı ilk on kanser türü arasında ilk sırada. Meme kanseri hastalarının tedavi edilmelerini sağlayan Argenit projesi TÜBİTAK tarafından onaylandı. Proje sayesinde yapay zeka ile kanser hücreleri otomatik tespit edilecek.
Haber Giriş Tarihi: 17.02.2022 10:44
Haber Güncellenme Tarihi: 17.02.2022 10:44
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.kadinveekonomi.com
İSTANBUL (İGFA)- Meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan meme kanseri, ülkemizde ve dünyada kadınların en sık yakalandığı ilk on kanser türü arasında birinci sırada bulunuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de yılda yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Dijital sağlık alanında 20 yılı aşkın süredir hizmet veren Argenit tarafından geliştirilen proje, bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı güçlendiren immünoterapinin meme kanseri tedavilerinde daha etkin şekilde kullanılmasını sağlayacak. Proje sayesinde immünoterapinin meme kanseri tanısı konulmuş hastalara uygunluğu yapay zeka ile teşhis edilebilecek. TÜBİTAK tarafından onaylanan projenin meme kanseri tedavilerinde süreçleri hızlandırması ve kolaylaştırması bekleniyor.
"MEME KANSERİNE DAHA HIZLI KONULABİLECEK"
Proje ile meme kanserinde tedavi sürecinin sağlıklı yönlendirilmesini amaçladıklarını belirten Argenit kurucu ortağı Burak Buyrukbilen, “Bağışıklık sistemimizi koruyan ve bir çeşit akyuvar olan lenfositlerin kanserli doku çevresinde toplanma oranı, rutin patolojide patoloğun gözlemi ile izafi olarak veriliyor. Bu tanı şekli göreceli ve tecrübeye dayalı olmakla birlikte, pahalı ve ulaşılması zor olan immünoterapi tedavisine uygun hasta seçimini zorlaştırıyor. TÜBİTAK tarafından kabul gören projemizde hızlı ve güvenilir sonucun hayati değerini bilerek tedavi sürecindeki kritik rolüne odaklandık. Amacımız standart, tekrarlanabilir, paylaşılabilir ve arşivlenebilir sonuçlarla tedavi süreçlerine katkı sağlamak. Elde edilen objektif sonuçlarla hastalar daha doğru alt gruplara ayrılabilecek ve kişiye özel tedaviler en uygun şekilde uygulanabilecek.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Meme kanseri tedavisi yapay zeka ile kolaylaşıyor
Türkiye'de yılda yaklaşık 19 bin kadın meme kanseri oluyor. Meme kanseri, kadınların en sık yakalandığı ilk on kanser türü arasında ilk sırada. Meme kanseri hastalarının tedavi edilmelerini sağlayan Argenit projesi TÜBİTAK tarafından onaylandı. Proje sayesinde yapay zeka ile kanser hücreleri otomatik tespit edilecek.
İSTANBUL (İGFA)- Meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan meme kanseri, ülkemizde ve dünyada kadınların en sık yakalandığı ilk on kanser türü arasında birinci sırada bulunuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de yılda yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Dijital sağlık alanında 20 yılı aşkın süredir hizmet veren Argenit tarafından geliştirilen proje, bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı güçlendiren immünoterapinin meme kanseri tedavilerinde daha etkin şekilde kullanılmasını sağlayacak. Proje sayesinde immünoterapinin meme kanseri tanısı konulmuş hastalara uygunluğu yapay zeka ile teşhis edilebilecek. TÜBİTAK tarafından onaylanan projenin meme kanseri tedavilerinde süreçleri hızlandırması ve kolaylaştırması bekleniyor.
"MEME KANSERİNE DAHA HIZLI KONULABİLECEK"
Proje ile meme kanserinde tedavi sürecinin sağlıklı yönlendirilmesini amaçladıklarını belirten Argenit kurucu ortağı Burak Buyrukbilen, “Bağışıklık sistemimizi koruyan ve bir çeşit akyuvar olan lenfositlerin kanserli doku çevresinde toplanma oranı, rutin patolojide patoloğun gözlemi ile izafi olarak veriliyor. Bu tanı şekli göreceli ve tecrübeye dayalı olmakla birlikte, pahalı ve ulaşılması zor olan immünoterapi tedavisine uygun hasta seçimini zorlaştırıyor. TÜBİTAK tarafından kabul gören projemizde hızlı ve güvenilir sonucun hayati değerini bilerek tedavi sürecindeki kritik rolüne odaklandık. Amacımız standart, tekrarlanabilir, paylaşılabilir ve arşivlenebilir sonuçlarla tedavi süreçlerine katkı sağlamak. Elde edilen objektif sonuçlarla hastalar daha doğru alt gruplara ayrılabilecek ve kişiye özel tedaviler en uygun şekilde uygulanabilecek.” dedi.
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız