'Kadınlar kendi hikayelerini yazmalılar'

Merhaba Ahu Hanım biraz sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, 1979 Bursa doğumluyum. Evliyim ve 17 yaşında Alara adında bir kızım var. İlk, orta ve lise eğitimimi Bursa'da tamamlandıktan sonra Bilkent Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. 7 yıl kadar Bursa'da İngilizce öğretmenliği yaptım. Sonrasında gördüm ki gönlümde asıl yatan meslek ailemden bana miras kalan moda sektörüydü. Sonrasında 14 yıldır kendi kurduğum şirketimde gelinlik ve abiye tasarımları yapmaktayım. 

Kadınların çok sevdiği ve zor beğendikleri bir sektörde çalışıyorsunuz. Bizlere çalışma tarzınızdan ve ürün gruplarınızdan biraz bahseder misiniz?

Showroom'umuzda hazır gelinlik ve abiye koleksiyonumuzdan yanı sıra kişiye özel tasarımlar yapmaktayız. Ayrıca yeni oluşturduğumuz markamız "ADay" ile müşterilerimize günlük, şık kıyafetler de sunmaktayız.

Öncelikle sizi kutlamak istiyorum; bu yıl Halk Bankası'ndan bir ödül aldınız. Yılın kadın girişimcisi seçildiniz. Sizce neden bu önemli ödül sizin oldu?

Çok teşekkür ediyorum, benim için de büyük bir sürpriz oldu. Bu ödüle layık görüldüğüm için onur duyuyorum. Ben en başından beri kendi hikayemi yazabileceğime ve başarılı olacağıma çok inandım. Riskler aldım zorlandığım zamanlar oldu ama pes etmedim ve en önemlisi benimkisi gerçek bir kadın girişimci hikayesiydi, birileri bunu fark etmiş olmalı ki bu ödüle layık görüldüm.

Sizi rol model alan çok sayıda girişimci kadın var. Onlara tavsiyeleriniz neler?

Öncelikle bütün kadınlarımızın içlerindeki girişimci ruhu harekete geçirmeleri gerekiyor ve günlük hayatın zorunluluklarını kendilerine bahane etmemeleri gerekiyor. Kadın olarak Türk toplumunun üstümüze yüklediği görevlerin üstesinden gelirken unutmayalım ki aynı anda üretken, güçlü ve bağımsız olabiliriz. Bütün kadınlarımız bir an önce cesaretlerini toplayıp kendi hikayelerini yazmaya başlamalılar.

Kısa zamanda hayata geçirilecek yeni projeler ve farklı iş fikirleriniz var mı?

Daha çok yeni olmakla birlikte, yeni projemizin lansmanını yapmaktayız. "Tasarımın gücünü günlük şıklığa dönüştürebilmek" mottosuyla yeni bir marka çıkarttık. Artık müşterilerimize günlük hayatlarında şık olabilecekleri fakat sıradanlıktan uzak tasarım giysiler sunuyoruz. Ayrıca dijital dünyaya ayak uydurabilmek için yurtdışına da satış yapabileceğimiz platformlarla da anlaşmalar yapmaktayız.

Hem dünyada pek çok ülkede hem de ülkemizde Korona sebebiyle bir pandemi dönemi yaşandı. Korona öncesi ve sonrası dediğimizde iş hayatınızda neler değişti?

Korona döneminde üretici olmanın gücünü bir kez daha yaşadık ve gördük. Tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar birçok şirketi ektilerken üretimde elini kuvvetli tutan şirketler bir adım öne çıktılar. Bundan sonra oluşmakta olan yeni dünya düzeninde yerimizi alabilmek için dijitalleşmeyi ve üretimi sürekli arttırmayı ilk hedef olarak görüyoruz.

Sivil toplum kuruluşları iş hayatında önemli yer tutmaya başladı; siz STK'larda  yer alıyor musunuz? Neden girişimciler sivil toplum kuruluşlarına zaman ayırsınlar?

Sivil toplum kuruluşlarının toplumdaki gelişmelere yön verdiğini düşünüyorum ve ben de sivil toplum kuruluşlarında yer alıyorum. Birlikten kuvvet doğar ilkesiyle gönüllü çalışmalar yapmaktayız ve network ağımızı geliştirerek ortaya çok güzel projeler çıkarmaktayız.

Yeni normalde bizleri neler bekliyor?

Pandemi sayesinde gördük ki dünya çok farklı yerlere doğru eviriliyor. Sosyal hayat ve özgürlük kavramları çok önem kazanırken ticari hayat ise çok değişiyor. Günümüzdeki mesleklerin birçoğunun yerini yeni nesil iş kollarının alacağı kesinleşmişken, kendini bu yönde geliştiren fütüristler ve vizyonerler yeni normalin kazananları olacaklar.

Sektörünüzün 5 yıl sonrasını nasıl buluyorsunuz?

Rekabetin çok kuvvetli yaşandığı sektörümüzde ezberci ve sıradanlaşmış olanlar kaybolup gidecekler, bunun yanında gerçek tasarımcılar gün geçtikçe hak ettikleri değeri görüp sektörümüze yön verecekler. Unutmayalım ki moda tutkusu hep hayatımızın bir parçası olacak.

Fikirlerimi sizlerle paylaşabilmemi sağladığınız için çok teşekkür ediyorum ve bütün kadınlarımıza "cesaret et kendi hikayeni yaz" diyorum.