Bu hafta röportajımızı Bursa Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Tülin Günbatılı ile gerçekleştirdik. Her zaman veren ellerden olmayı hayal eden ve yıllardır gönüllülük esasıyla çalışan GÜNBATILI; "daha yapacak çok yardım, dokunacağımız çok insan var" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 18.04.2022 12:46
Haber Güncellenme Tarihi: 18.04.2022 17:03
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.kadinveekonomi.com
Tülin GÜNBATILI ve Ebru KOÇANALI
1. Bursa ‘da sağlık ve eğitim dendiğinde akla ilk gelen derneklerden biri olan BUSADER'in bu dönem başkanlığını yürütüyorsunuz, çok hayırlı işlere imza atan güzel bir çalışma grubunun liderisiniz. Biraz okuyucularımız bu lideri tanısın; Tülin Günbatılı kimdir?
Tülin’in aslında birden fazla şapkası var. Pek tabii olarak kamuoyu beni BUSADER Başkanı olarak tanıyor. Ben 3 nesildir devam eden GÜNBATILI Tekstil’in yönetim kurulu üyesiyim. Yani sanayici kimliğimin yanında Ezgi ve Dila’nın annesiyim ki bu harika, bunlarla beraber insanların hayatlarına küçücük de olsa katkı sağlamak adına çok uzun yıllardır farklı sivil toplum kuruluşlarında görevleri üstlenen bir gönüllüyüm.
Tülin GÜNBATILI
2. Hayatınızda sivil toplum kuruluşları hep var mıydı? Yani siz dernekçi dediğimiz gruptan mısınız?
Son 10 yıldır sivil toplum kuruluşlarında farklı projelerde yer aldım. Özellikle yardım derneklerinde kendimi daha iyi hissettiğim için bu konuya ağırlık verdim. Bu nedenle de BUSADER’in kuruluşundan beri içindeyim. Çünkü ben insanların verdikçe büyüdüğüne inananlardanım. Destek verdiğimiz kişilerin mutluluğu benim yaşam enerjim oldu.,
BUSADER Yönetim Kurulu
3.Bu yıl mottonuz harika “ Hayata Tutunuyoruz” biraz bize içeriğini anlatabilir misiniz?
Geçtiğimiz yıl başkanlığı kurucu başkanımız sevgili dostum Zerrin Özgüle'den devraldığımda, en çok ne yapmak isteğimi ve hedefimi düşündüm. Ben insanların her koşulda vazgeçmeden hayata tutunabilmesini ve daima var olmalarını istediğimi farkettim. Yönetim kurulu üyesi dostlarıma bunu ilettiğimde onlar da en az benim kadar heyecanlandılar. Yaptığımız çalıştay sonrasında bu iki yıllık yönetim sürecimizde mottomuzu HAYATA TUTUNUYORUZ olarak belirledik. Biz hayata tutunmayı 3 bölüme ayırdık.
1.Organ Bağışı
Maalesef ülkemizde bu konuda gidilecek çok yol var. 27.000 kişi organ bağışı bekliyor. Biz de bu konuda toplumu bilinçlendirmek için çalışmalara başladık. Hedefimiz bu çalışmalar sonucunda bin organ bağışçısı kazandırmak. Öncelikle biz BUSADER Yönetim Kurulu Ekibi olarak hepimiz organ bağışçısı olduk ve böylece topluma örnek olmak istedik.
2.Ruh sağlığı
Dünyanın ve Türkiye'nin geçirdiği pandemi ardından global ekonomik kriz, eğitim sisteminde öngörülemeyen değişiklikler hepimizin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiledi. Önceliğimizi geleceğimiz olan gençlerin ruh sağlığına verdik. GÜRSU BELEDİYESİ ile birlikte oluşturduğumuz proje kapsamında okullarda Psikologlar Derneği'nin bize verdiği destek ile seminerler düzenleyerek toplam 865 çocuğumuza ulaştık.
3.İlk yardım
Yapılan araştırmalar ilk 30 saniyede yaplacak doğru ilk müdahale ile hayat kurtarmanın mümkün olduğu yönünde. Dolayısıyla ilk yardım hayata tutunmak için çok önemli. Yaptığımız araştırmalarda gördük ki acil durumda insanların % 90 dan fazlası 112'yi araması gerektiğini bile bilmiyor. Sadece bu alışkanlığı bile topluma kazandırabilirsek amacına ulaşan bir proje haline gelecek.
4.Öncelikle sizi kutlamak istiyorum, tam 110 Tıp Fakültesi öğrencisine burs veriyorsunuz, geleceğin doktorlarında sizin de katkınız olması nasıl bir duygu? Bu bütçeyi nasıl oluşturuyorsunuz?
Sizlerin de bildiği üzere BUSADER gönüllülük esaslı yardım yapan bir kuruluş. Bursiyerlerimiz başta olmak üzere dernek olarak yaptığımız gezi ve organizasyonlardan elde ettiğimiz gelirler ile öğrencilerimize düzenli olarak burs desteği sağlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Atamız; " Beni Türk hekimlerine emanet edin" dedi.
Biz de geleceğimizin doktorlarına yapılan bu desteğin topluma yapılmış çok kıymetli bir değer olduğuna inanıyoruz. Çünkü sağlık çok önemli ki maalesef pandemi bu gerçeği bizlere bir kez daha hatırlattı.
5.Sizi rol model alan çok sayıda yardıma gönüllü insan vardır? Onlara tavsiyeleriniz neler, nasıl bir yol izlesinler?
Öncelikle gönüllülerin kendilerine şu soruyu sormasını isterim: Bana hangi gruba yardım etmek daha iyi gelecek? Mesela biz Tıp öğrencileri ile birlikte olup, onlara destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoyoruz. Bununla beraber sağlık sorunu yaşayan ve dış desteğe ihtiyacı olan kişilerin yanında olmak, tedavi süreçlerinde destek olmak ve sonucunda iyileştiklerindeki o mutluluğa şahitlik etmek bizim için vazgeçilmez. İşte de tam da bu noktada yardım gönüllülerinin hangi kapsamda çalışmak istediği, ikincisi de güvenilir kurumlarda yer almaları ve vermeyi bilmeyi bir kültür olarak benimsemeleri bu ekosistemin oluşmasında en önemli etkenler.
6. Gelecek günlerde hayata geçirilecek yeni projeleriniz var mı?
Biz sürdürülebilir projelere çok inanıyoruz.Geçtiğimiz dönemde obezite konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak için çok çalıştık. Bunun için seminerler düzenledik, sosyal medya ve açık hava reklamlarımız ile kamuoyunda farkındalık oluşturduk. BUSADER ‘in desteklediği Obezite tedavisi ile pek çok kişinin zayıflayarak sağlığına kavuşmasını sağladık . Bu yıl da yine insan hayatını merkeze alıp "Hayata Tutunuyoruz" mottomuz kapsamında organ bağışına dikkat çekmek adına BUSADER Gönüllü Tiyatro ekibi 8 aydır durmadan çalışıyor.
Mayıs ayında 3 gösteri ile Bursalı sanat sever ve yardımseverlerle buluşacağız. Elde edeceğimiz gelirle organ bağışı bekleyen ihtiyaç sahiplerine destek olup ,kamuoyunda farkındalık yaratabilmeyi hedefliyoruz.
Yine sosyal medyanın kamuoyu nezdinde gücüne inanıyoruz ve bunun için kısa videolar hazırlayarak kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyoruz. Hedef 1000 yeni organ bağışçısı kazandırmak...
Tülin GÜNBATILI
7.Maalesef ülkemiz bir ekonomik sıkıntı içerisinde, size yardım için başvuranlar eminin her geçen gün daha da artıyordur. Başvuranları neye göre sıralıyorsunuz?
Sizin de belirttiğiniz gibi her geçen gün ihtiyaç sahibi kişiler artıyor. Elbette gönül ister ki herkese dokunabilelim; ancak tahmin edeceğiniz üzere bizim de gücümüz sınırlı. Üzülerek de olsa kendi içimizde ihtiyaç sahiplerini sıralıyoruz. Bununla ilgili üç komitemiz iş birliği içinde çalışıyor. Sağlık Komitemiz, Eğitim Komitemiz ve Burslar Komitemiz öncelikle gelen başvuruları inceliyor, gerekli araştırmaları yapıp yönetim kuruluna rapor olarak sunuyorlar. Bizler de yönetim olarak ihtiyaç önceliğini dikkate alınarak yardımlarımızı yapıyoruz.
8. Pandemi ile birlikte hayatın her alanında dijital çalışmalar daha da önem kazandı, derneğinizi nasıl etkiledi bu durum?
Aslında bu kadar hızlı bir şekilde dijital dünyaya uyumlanabileceğimizi düşünememiştik. Mesela her ay düzenli olarak yaptığımız Kitap Kulübümüz var ve bunu pandeminin başlaması ile birlikte dijitale taşıdık. Burada başarılı olduğumuzu görünce Instagram hesabımız üzerinden canlı yayınlar aracılığıyla kıymetli konuklarımız ile online söyleşiler yaparak üyelerimiz ile buluşturduk.
Hatta bu bize bazı avantajlar bile sağladı. Mesela takvimlerinin yoğunluğu sebebiyle bizimle beraber olamayan çok sayıda konuşmacıyı online olarak üyelerimiz ile buluşturma şansını yakaladık.
Tülin GÜNBATILI
9.Sevgili Başkan uzun yıllardır yardım derneklerinde gönüllüsünüz, hiç unutamadığınız hatta hatırladığınızda gözlerinizi dolduran bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Aslında şöyle düşündüğümde pek çok konu aklıma geliyor. Belki yakın zaman belki de hassas noktamın çocuk olmasından dolayı pandemi ile çocuklarınn dijital eğitim zorunluluğu ihtiyaç sahibi aileleri çok zor duruma düşürdü. Tablet ve bilgisayar sahibi olmayan çocuklar maalesef yaşıtlarıyla eşit şartlara sahip olamadılar. Biz BUSADER olarak çok hızlı hareket ettik. Bu nedenlede BUSADER aileme çok teşekkür ediyor ve onlarla gurur duyuyorum. Yoğunlukla Gürsu ve Emek Bölgesi'nde yaşayan 50 çocuğumuza tabletlerini ulaştırdık. O çocukların şaşkınlığı, minnettarlığı, bize pandemiye rağmen aşkla sarılması ama en çok da tabletten duyduğu mutluluk için ağlayan çocuklar aklımdan hiç çıkmıyor.
10.Sizi gelecekte mutlu edecek şey nedir?
Dedemin sözü vardır ve bu benim yaşam tarzımı çok iyi ifade eder; "kızım bir ömür boyunca inşallah alan el değil veren el olursun" derdi. Benim de dileğim yaşamım boyunca veren el olabilmek.
Bireysel olarak da beni mutlu edecek konuya gelecek olursak da iki evladımın da gülen yüzlerini görebilmek, tabi ki sağlıklı ,mutlu ve huzurlu yaşanan bir hayat.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Her zaman veren el olmayı hayal ettim...
Bu hafta röportajımızı Bursa Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Tülin Günbatılı ile gerçekleştirdik. Her zaman veren ellerden olmayı hayal eden ve yıllardır gönüllülük esasıyla çalışan GÜNBATILI; "daha yapacak çok yardım, dokunacağımız çok insan var" dedi.
Tülin GÜNBATILI ve Ebru KOÇANALI
1. Bursa ‘da sağlık ve eğitim dendiğinde akla ilk gelen derneklerden biri olan BUSADER'in bu dönem başkanlığını yürütüyorsunuz, çok hayırlı işlere imza atan güzel bir çalışma grubunun liderisiniz. Biraz okuyucularımız bu lideri tanısın; Tülin Günbatılı kimdir?
Tülin’in aslında birden fazla şapkası var. Pek tabii olarak kamuoyu beni BUSADER Başkanı olarak tanıyor. Ben 3 nesildir devam eden GÜNBATILI Tekstil’in yönetim kurulu üyesiyim. Yani sanayici kimliğimin yanında Ezgi ve Dila’nın annesiyim ki bu harika, bunlarla beraber insanların hayatlarına küçücük de olsa katkı sağlamak adına çok uzun yıllardır farklı sivil toplum kuruluşlarında görevleri üstlenen bir gönüllüyüm.
Tülin GÜNBATILI
Son 10 yıldır sivil toplum kuruluşlarında farklı projelerde yer aldım. Özellikle yardım derneklerinde kendimi daha iyi hissettiğim için bu konuya ağırlık verdim. Bu nedenle de BUSADER’in kuruluşundan beri içindeyim. Çünkü ben insanların verdikçe büyüdüğüne inananlardanım. Destek verdiğimiz kişilerin mutluluğu benim yaşam enerjim oldu.,
BUSADER Yönetim Kurulu
Geçtiğimiz yıl başkanlığı kurucu başkanımız sevgili dostum Zerrin Özgüle'den devraldığımda, en çok ne yapmak isteğimi ve hedefimi düşündüm. Ben insanların her koşulda vazgeçmeden hayata tutunabilmesini ve daima var olmalarını istediğimi farkettim. Yönetim kurulu üyesi dostlarıma bunu ilettiğimde onlar da en az benim kadar heyecanlandılar. Yaptığımız çalıştay sonrasında bu iki yıllık yönetim sürecimizde mottomuzu HAYATA TUTUNUYORUZ olarak belirledik. Biz hayata tutunmayı 3 bölüme ayırdık.
1.Organ Bağışı
Maalesef ülkemizde bu konuda gidilecek çok yol var. 27.000 kişi organ bağışı bekliyor. Biz de bu konuda toplumu bilinçlendirmek için çalışmalara başladık. Hedefimiz bu çalışmalar sonucunda bin organ bağışçısı kazandırmak. Öncelikle biz BUSADER Yönetim Kurulu Ekibi olarak hepimiz organ bağışçısı olduk ve böylece topluma örnek olmak istedik.
2.Ruh sağlığı
Dünyanın ve Türkiye'nin geçirdiği pandemi ardından global ekonomik kriz, eğitim sisteminde öngörülemeyen değişiklikler hepimizin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiledi. Önceliğimizi geleceğimiz olan gençlerin ruh sağlığına verdik. GÜRSU BELEDİYESİ ile birlikte oluşturduğumuz proje kapsamında okullarda Psikologlar Derneği'nin bize verdiği destek ile seminerler düzenleyerek toplam 865 çocuğumuza ulaştık.
3.İlk yardım
Yapılan araştırmalar ilk 30 saniyede yaplacak doğru ilk müdahale ile hayat kurtarmanın mümkün olduğu yönünde. Dolayısıyla ilk yardım hayata tutunmak için çok önemli. Yaptığımız araştırmalarda gördük ki acil durumda insanların % 90 dan fazlası 112'yi araması gerektiğini bile bilmiyor. Sadece bu alışkanlığı bile topluma kazandırabilirsek amacına ulaşan bir proje haline gelecek.
Sizlerin de bildiği üzere BUSADER gönüllülük esaslı yardım yapan bir kuruluş. Bursiyerlerimiz başta olmak üzere dernek olarak yaptığımız gezi ve organizasyonlardan elde ettiğimiz gelirler ile öğrencilerimize düzenli olarak burs desteği sağlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Atamız; " Beni Türk hekimlerine emanet edin" dedi.
Biz de geleceğimizin doktorlarına yapılan bu desteğin topluma yapılmış çok kıymetli bir değer olduğuna inanıyoruz. Çünkü sağlık çok önemli ki maalesef pandemi bu gerçeği bizlere bir kez daha hatırlattı.
Öncelikle gönüllülerin kendilerine şu soruyu sormasını isterim: Bana hangi gruba yardım etmek daha iyi gelecek? Mesela biz Tıp öğrencileri ile birlikte olup, onlara destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoyoruz. Bununla beraber sağlık sorunu yaşayan ve dış desteğe ihtiyacı olan kişilerin yanında olmak, tedavi süreçlerinde destek olmak ve sonucunda iyileştiklerindeki o mutluluğa şahitlik etmek bizim için vazgeçilmez. İşte de tam da bu noktada yardım gönüllülerinin hangi kapsamda çalışmak istediği, ikincisi de güvenilir kurumlarda yer almaları ve vermeyi bilmeyi bir kültür olarak benimsemeleri bu ekosistemin oluşmasında en önemli etkenler.
Biz sürdürülebilir projelere çok inanıyoruz.Geçtiğimiz dönemde obezite konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak için çok çalıştık. Bunun için seminerler düzenledik, sosyal medya ve açık hava reklamlarımız ile kamuoyunda farkındalık oluşturduk. BUSADER ‘in desteklediği Obezite tedavisi ile pek çok kişinin zayıflayarak sağlığına kavuşmasını sağladık . Bu yıl da yine insan hayatını merkeze alıp "Hayata Tutunuyoruz" mottomuz kapsamında organ bağışına dikkat çekmek adına BUSADER Gönüllü Tiyatro ekibi 8 aydır durmadan çalışıyor.
Mayıs ayında 3 gösteri ile Bursalı sanat sever ve yardımseverlerle buluşacağız. Elde edeceğimiz gelirle organ bağışı bekleyen ihtiyaç sahiplerine destek olup ,kamuoyunda farkındalık yaratabilmeyi hedefliyoruz.
Yine sosyal medyanın kamuoyu nezdinde gücüne inanıyoruz ve bunun için kısa videolar hazırlayarak kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyoruz. Hedef 1000 yeni organ bağışçısı kazandırmak...
Tülin GÜNBATILI
Sizin de belirttiğiniz gibi her geçen gün ihtiyaç sahibi kişiler artıyor. Elbette gönül ister ki herkese dokunabilelim; ancak tahmin edeceğiniz üzere bizim de gücümüz sınırlı. Üzülerek de olsa kendi içimizde ihtiyaç sahiplerini sıralıyoruz. Bununla ilgili üç komitemiz iş birliği içinde çalışıyor. Sağlık Komitemiz, Eğitim Komitemiz ve Burslar Komitemiz öncelikle gelen başvuruları inceliyor, gerekli araştırmaları yapıp yönetim kuruluna rapor olarak sunuyorlar. Bizler de yönetim olarak ihtiyaç önceliğini dikkate alınarak yardımlarımızı yapıyoruz.
Aslında bu kadar hızlı bir şekilde dijital dünyaya uyumlanabileceğimizi düşünememiştik. Mesela her ay düzenli olarak yaptığımız Kitap Kulübümüz var ve bunu pandeminin başlaması ile birlikte dijitale taşıdık. Burada başarılı olduğumuzu görünce Instagram hesabımız üzerinden canlı yayınlar aracılığıyla kıymetli konuklarımız ile online söyleşiler yaparak üyelerimiz ile buluşturduk.
Hatta bu bize bazı avantajlar bile sağladı. Mesela takvimlerinin yoğunluğu sebebiyle bizimle beraber olamayan çok sayıda konuşmacıyı online olarak üyelerimiz ile buluşturma şansını yakaladık.
Tülin GÜNBATILI
Aslında şöyle düşündüğümde pek çok konu aklıma geliyor. Belki yakın zaman belki de hassas noktamın çocuk olmasından dolayı pandemi ile çocuklarınn dijital eğitim zorunluluğu ihtiyaç sahibi aileleri çok zor duruma düşürdü. Tablet ve bilgisayar sahibi olmayan çocuklar maalesef yaşıtlarıyla eşit şartlara sahip olamadılar. Biz BUSADER olarak çok hızlı hareket ettik. Bu nedenlede BUSADER aileme çok teşekkür ediyor ve onlarla gurur duyuyorum. Yoğunlukla Gürsu ve Emek Bölgesi'nde yaşayan 50 çocuğumuza tabletlerini ulaştırdık. O çocukların şaşkınlığı, minnettarlığı, bize pandemiye rağmen aşkla sarılması ama en çok da tabletten duyduğu mutluluk için ağlayan çocuklar aklımdan hiç çıkmıyor.
Dedemin sözü vardır ve bu benim yaşam tarzımı çok iyi ifade eder; "kızım bir ömür boyunca inşallah alan el değil veren el olursun" derdi. Benim de dileğim yaşamım boyunca veren el olabilmek.
Bireysel olarak da beni mutlu edecek konuya gelecek olursak da iki evladımın da gülen yüzlerini görebilmek, tabi ki sağlıklı ,mutlu ve huzurlu yaşanan bir hayat.
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız