konomi yönetiminde yapılan değişikliklerin ardından yabancı kurumlar üst üste yayımladıkları raporlarda TCMB'nin 22 Haziran’daki PPK toplantısına yönelik faiz artışı öngörülerini ortaya koydu.
Merkez Bankası’nın 22 Haziran’daki toplantısında agresif ancak aşırı olmayacağı dile getirilerek raporda faiz artışı için de şu noktalara dikkat çekildi: “Tam bir değerlendirme yapmak zor ancak TL'deki hızlı değer kaybı, ilk anda büyük bir faiz artırımını gerektiriyor.
Diğer yandan hükümetin kredi büyümesinde çöküşe neden olmamak için bir denge sağlaması gerekiyor.
Politika faizi ilk seferde yüzde 25'e yükseltilebilir veya haziran ve temmuz aylarında üst üste faiz artırımı olabilir.
İkinci senaryoda faiz önce yüzde 18-20 civarına, temmuzda da yüzde 25 seviyesine yükselebilir. Bu artışın son olup olmayacağı soru işareti ve TL'nin hareketi ile portföy akışlarına bağlı olacak. Faizin yüzde 30'un üzerine çıkması ihtimalini de dışlamıyoruz."
Goldman Sachs da yayımladığı raporda, son atamalar sonrası tamamen ortodoks olarak tanımladığı karar vericilerin politika faizini yüzde 40’a çıkarabileceği tahminini paylaştı.
Goldman Sachs raporunda Şimşek ve Erkan’a işaret ederek, bu atamaların para ve maliye politikasında değişikliğin sinyali olduğu vurgulandı.
Goldman Sachs ekonomiye yönelik tahminleri de raporunda güncelledi ve döviz kurunda ayarlama yapılması gerektiğine işaret etti.
Kurum, Dolar/TL ve enflasyon beklentileri istikrara kavuştuğunda faizlerin hızla düşürülebileceğini, muhtemelen yıl sonuna kadar yüzde 25'e indirilebileceğini tahmin etti.
Goldman Sachs ayrıca Türkiye'nin 2023 büyüme tahminini yüzde 2,9'dan yüzde 2,3'e düşürdü.
Geçen hafta yayımladıkları notlarla JPMorgan politika faizinin yüzde 25'e, Societe Generale de yüzde 15'e yükseltileceğini öngörmüştü.
Yerli analistler de faiz artışı bekliyor ancak yabancıların aksine yerli analistlerin beklentilerinde biraz daha temkinli davrandığı görülüyor.