ARAÇ PİYASASINDA SON DURUM
"Geçen sene 2023'te tüm zamanların, Cumhuriyet tarihinin en yüksek satışına ulaşılmıştı ve bu satış arkasında da, çünkü pandemide birikmiş bir talep vardı 3 yıllık, o talebin de geçen sene devreye girmesi ve enflasyonun yüksek olması otomobilin bir yatırım aracı haline gelmesiyle geçen sene 2023'te 1 milyon 200 binin üzerine çıkmıştı pazar ve bu zamana kadarki en büyük rakamdı.
2024 yılına da, şimdi talep biraz doydu olarak düşünülerek yüzde 30-35 daralma öngörülüyordu. İlk 3 ay zaten bu ÖTV muafiyetli araçlarla beraber bir pazarda hareket hep olur yılın başında ama nisan ayında aslında o beklentilerin paralelinde bir daralma başlamıştı.Ta ki Ticaret Bakanlığı, Avrupa Birliği'ne uyumlu güvenlik yönetmeliğinin tescil işlemini değiştirene kadar. Bundan sonra Avrupa'ya uyumlu yasalar gündeme geldiği zaman otomotiv sektörüne 1 yıla yakın bir süre verilirdi ellerindeki stokları satmak için. Ama bu kez bu süre verilmedi, 7 Temmuz'dan itibaren tüm araçlar GSR 2 yönetmeliğine uygun hale getirildi.
Dolayısıyla nisan ayından itibaren Haziran sonuna kadar stoktaki araçlar tüketilmek zorunda bırakıldı. Bu da pazarın artmasını sağladı. Aslında hiç hesapta olmayan bir canlılık ortaya çıktı. Çünkü GSR 1 araçları 7 Temmuz'dan itibaren satılamayacağı için firmalar bir anda panikle bu araçları elden çıkartmaya başladılar. 0 3-4 aylık sürede otomotiv satışları beklentinin üzerinde arttı. Çünkü ciddi kampanyalar yapıldı, ciddi indirimler yapılınca bir anda pazarda ciddi artışlar oldu. Geçen seneki seviyelere neredeyse yaklaşmak üzere satışlar.
TAŞIT KREDİSİNDE SON DURUM
Otomobilde BDDK 3 yıla yakındır bir güncelleme yapmadı. Bugün taşıt kredilerinde faizler düşse bile vade seçenekleri sınırlı. Bugün baktığımız zaman işte 2 milyonun üzerine zaten kredi verilmiyor. Ama otomobillerin zaten ortalama fiyatının 1,5 milyon olduğu düşünülürse 2 milyonun üzerinde kredi verilmemesi bir sıkıntı. Bunun güncellenmesi gerekiyor. 1,5 milyonluk otomobile de bugün, en düşük artık, en ucuz otomobil neredeyse 1,5 milyon civarından başlıyor, ona da yüzde 20 ancak kredi veriliyor. Yani sizin 1 milyon 200 bin lira cebinizde peşin olacak, 300 bin liralık kredi alabiliyorsunuz. Onda da vade 12 ayla sınırlı. Hem kredi oranı çok düşük, onun güncellenmesi gerekiyor, BDDK güncellediğinde 400 bin liraydı ortalama en ucuz otomobil, şimdi 1,5 milyon lira oldu"
ÖTV ARTIŞI GELECEK Mİ?
Gazeteci Harika Ertunç'un "Senin yazılarından okuduğum önemli bir nokta var; 2025 bütçe teklifine göre bakarsak şayet gelecek sene ÖTV gelirlerinin yaklaşık yüzde 65 artışla 818 milyar TL'yi aşması bekleniyor. Bugünkü rakama bakalım 497 milyar TL. Zaten 497 milyar TL'ye daha ulaşılmamışken ve ulaşılacağı da kesin değilken biz ne olacak da önümüzdeki sene yaklaşık olarak 820 milyar TL ÖTV'den bir gelir elde edeceğiz? O zaman ÖTV indirimini konuşmayı artık bir kenara bırakalım, bir de üzerine artış mı gelecek sence?" şeklinde sorusunun üzerine Özpeynirci şu yanıtı verdi:
"Yani şimdi o anlaşılıyor. Yüzde 60'ın üzerinde bir bütçe hedefinde bir artış söz konusu ÖTV gelirlerinde. Şimdi bu sene baktığımız zaman 490 milyar TL'ye bir şekilde ulaşacak gözüyor ama şu anda 200 bine yakın ÖTV muafiyetli araç satışı var. Bunu acaba devreden çıkarıp 2025 yılında bunsuz yani ÖTV muafiyet engelli araçlarda bir sınırlama mı gelecek? Çünkü vergi paketinde o biraz rafa kalktı biliyorsunuz, bu ÖTV muafiyetli araçları aldığınız zaman 5 yıl satamama sınırı var, o 10 yıla çıkartılması gündemdeydi. Bu vergi paketinde yer alıyordu. Daha sonra bu rafa kalktı.
Acaba 2025'te o devreye girecek, eğer ÖTV muafiyetli araç satışı düşerse bu ÖTV gelirini artırmayı mı hedefliyor yani onu çok bilemiyorum. Ama eğer ÖTV muafiyet, çünkü önümüzdeki yıl yeniden değerleme oranına göre baktığımız zaman 2.3 milyon civarına çıkacak üst limit, yani ÖTV muafiyetli araç satışı daha da artacaktır çünkü kurda bu kadar artış yok.
Yani 1.600'den 2.300'e çıkacak. 2.300'e çıktığı zaman da çok daha fazla araç o kapsama girecek. Dolayısıyla eğer orada bir sınırlama gelmezse tek hükümetin ÖTV hedefine ulaşabilmesi için ÖTV artışı anlamına geliyor. Bu da nasıl yapılır, yani elektrikliye mi yapılır, çünkü elektriklide de ciddi bir teşvik var, içten yanmalı yüzde 80'den başlarken ÖTV oranları, elektriklide yüzde 10 ile 60 arasında, orada mı bir şey yapılır ama orada TOGG var, TOGG olduğu için ona bir müdahale olur mu onu da bilmiyoruz.
"YÜZDE 60 ÖTV GELİRİNİN YÜKSELMESİ BAŞKA TÜRLÜ MÜMKÜN DEĞİL"
Benim kafamda şekillenen; önümüzdeki yıl 2025 yılında eğer ÖTV muafiyetli araçlara bir sınırlama gelmezse yani mevcut yapı devam ederse ve yeniden değerleme oranı üzerinden 2.300'e çıkarsa o zaman ÖTV matrahlarında bir artış olması yönünde... Yoksa yüzde 60 ÖTV gelirinin yükselmesi başka türlü mümkün değil. Vergi paketinde bu yıl haziran ayında bütçeye sunulan daha doğrusu beklenen o vergi paketinin içinde 5 yıllık sınırlama 10 yıla çıkartılmıştı. Yani 10 yıl satamama şartı getirilmişti, o yeniden gündeme mi gelir?
Çünkü aksi takdirde önümüzdeki yıl, pazarın yine çok düşmemesi, bir milyon civarında olması bekleniyor ama 490 milyardan 800 milyarın üzerine çıkması ÖTV gelirinin... Tek mantık ya işte ÖTV engelli araçlarda bir sınırlama olacak ya da ÖTV matrahlarında yeni bir düzenleme olacak. Aksi takdirde o hedefe ulaşılması şu şartlarda zor gözüküyor.
Kurlarda da öyle büyük bir sıçrama yok. Çünkü otomobil fiyatları artınca hükümetin ÖTV gelirleri daha fazla artıyor biliyorsunuz. Bugüne kadar hep böyle oldu ama kurlarda da yüzde 60'ın üzerinde önümüzdeki yıla ilişkin bir sıçrama beklenmiyor. O yüzden de bekleyip göreceğiz ama çok ciddi çok radikal bir hedef koymuş önümüzdeki yıl hükümet bütçeye, ee bütçede de motorlu taşıtlardan alınan ÖTV büyük bir pay tutuyor. Geçtiğimiz yıllarda yüzde 10'u geçmişti, toplam vergi gelirleri içinde..."